Güneşin olmadığı bir yaz günü
Baharsız bir günde
Katlederken batılı postallar bir papatyayı
Mitralyözlerin sesine uyandım
Enkaza uyanan Eritre ve Mağrip gibi
Uyandım ve aldırmadım kulağımın çıldırtan sancısına
Aldırmadım çocukça gördüğüm rüyanın yıkılışına
Sonra
Açar açmaz gözlerimi
Sanayileşen dünyaya
…
…
…
Kevser gözlerinde
Cehennemi üşüten
Doğulu bir bebeğin
Masumiyetinde
Gökyüzünü aradı gözlerim
Bir kaç damla gözyaşı dilenmek için
Derisi kemiğine yapışan Afrika’nın
Okyanus ötesine taşınırken altını ve elması
Acıkan yavrusunu
Gözyaşıyla doyurur bir anne
Bir anne sıtmadan ölen bebeğini
Şefkatiyle ısıtmadan
Afrika karası vicdanlara gömer
Ve ruhum
Damıtılmış hüznün en saf hali
Yani Mezopotamya gibi
Petrol kuyularının karanlığına hapsedilen,
Aşksız varlıkların dişlileri arasına sıkışan ruhum
İsyan şiiri yazmaktadır
Ve doğunun mavilikleri
Fabrika dumanlarının
işgali altındadır
Emre BAŞOĞLU
2013
emre bey yazılarınızı ve şiirlerini beğenerek takip ediyor ve zevkle okuyoruz fakat son zamanlarda bizi yeni yazılarınız ve şiirlerinizden mahrum bırakıyorsunuz en kısa zamanda yenilerini bekliyor ve başarılarınızın devamını diliyoruz. Allah kaleminize kuvvet verip gönlünüzü genişletsin bize de bunlardann istifade ettirsin:)
Teşekkür ederim Merve Hanım. Sağolun…