Doğu’nun Yazgısı

Gökyüzün maviliğinden habersiz,
Bulutların sadeliğine aldırmadan,
Patronların, baronların, korsanların
Ve yeşil banknot tüccarlarının,
Karabasan gibi çökmesi için, doğuya
Demokrat mimarların, petrolle çizdiği
Gri kuleler yaptı uygar dünya.

Okyanus ötesinin modern saatlerini,
Kanın gözyaşına ayarlandığı vakitlerde.
Gri kulelerinde,
Bir eli cebinde,
Ekspressosu yudumlarken
Kiton takımlı neoconlar.
Uygar bir dünya için
Daha uygar bir dünya için
Çok daha uygar bir dünya için
Beyaz sarayın özgürlük kurşunuyla vurduğu yavruları,
Beyazlara sarıp saraylara uğurlar analar.
.
.
.
Ey bizi ölümün çocukluk çağında,
Kandan kulelerinde,
Camlar arkasından izleyen çağdaş uygarlık!
Biz doğunun çocukları
Karlı dağların
Gümrah ırmakların
Yeşil vadilerin
Sarı bozkırın
Ve toprağın
Ve ağlamanın
Ve tarihin
Ve hüznün dört mevsim yaşandığı
Doğunun çocukları
Bir gün,
İbrahim’i bir nefesle dirileceğiz.
Ve Şehrimize diktiğiniz putları,
Birer birer devireceğiz.
Çünkü biz,
Ebabillerin gagalarında,
Yusufçukların kanatlarıyla gelen
Tebessüm uygarlığına tabiyiz.

Emre BAŞOĞLU
2013

1 Yorum

  1. Mustafa parlak 3 Ocak 2015 saat 23:56

    Musayı sarayına alan firavunda zulmedenlerdendi hemde israiloğullarında musaya yaşıt erkek bırakmayacak kadar. Günümüzde yeni bi musa gelmese bile materyalist açıdan değerlendirmede dahi:
    zulümün doğası gereği eninde sonunda kendi kendini yok etmeye mahkum olması tarihin tekerrürü olarak tekrar edecektir elbet. (modern cahiliye avuntusu benimkisi) 😉

    Cevapla

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir